top of page

Neden Yüze Benzetiyoruz?

Bazı anlamsız şekilleri neden yüze benzetiyoruz?

Carl Sagan ve Julian Huxley gibi bilim insanları tarafından pareidolia olgusunun evrimsel süreçte insanın kendine benzeyen diğer varlıkları tanımlaması için evrimleştirdiği bir özellik olduğu ileri sürülmüştür; buna ilerleyen kısımlarda geleceğiz. Bu konuda tartışmalar sürüyor olsa bile, günümüzde bu araştırmacıların haklılık payı bulunduğu ve vahşi doğada bu özelliğin insanın hayatta kalmasına katkı sağlamış olabileceği düşünülmektedir. Pareidolia, günümüzde insan evrimi ve psikoloji dahilinde incelenmektedir. En sık görülen durumun cisimleri insan yüzlerine benzetme, alakasız sesleri insan seslerine benzetme şeklinde olması, ileri sürülen fikirlerin doğruluk payı olabileceğini göstermektedir.


Pareidolia Neden Evrimleşti?


Bu su birikintisine biz değil de, bir karga ya da ayı bakıyor olsaydı, böyle bir şey çıkarsayacak mıydı? Bizler, Dünya'nın genel görünümünün neye benzediğini bilen canlılarız. Dolayısıyla etrafımızda gördüğümüz ama alışık olmadığımız şeyleri, bildiğimiz şeylere benzetme eğilimimiz çok yüksek. İşte buna görsel sanrı ya da pareidolia deniyor. 

Öyle ki, beyinlerimiz cisimlerin genel hatlarında "insan yüzüne benzer" şekiller görecek şekilde özelleşmiştir. Çünkü evrimsel geçmişimizde insan yüzlerini tanımak ve ayırt edebilmek, çok ciddi bir avantajdı ve bu nedenle de seçilim baskısı yaratıyordu. 


 Bir düşünün: Çalılar ardında ayıya benzeyen bir şeyler görüyorsunuz; ancak ayı mı, değil mi emin değilsiniz. Sizce şu iki gruptan hangisi hayatta kalırdı: Çalılardan gelen görsel veriyi kullanarak o şeyin bir ayı olduğunu varsayacak biçimde işleyenler mi, yoksa ayı olmadığını varsayanlar mı? Tabii ki ilk grup; çünkü eğer o şey bir ayı değilse ve siz öyle olduğunu varsayarsanız belki azıcık korkar, azıcık yersiz tepki verirsiniz ama gerçekten ayı ise hayatta kalma şansınız artar. Eğer o şey gerçekten ayı ise ve siz ayı olmadığını varsayarsanız, ölürsünüz. Dolayısıyla insan evriminde beyinler, her zaman muğlak görüntü ve sesleri tanıdık görüntü ve sesler olarak algılayacak biçimde evrimleşmiştir.


Esasında gerçekçi bir şekilde bakacak olursak,emojiler insan yüzüyle pek az benzerlik taşımaktadır. Çünkü neredeyse hiçbir insanın yüzü gerçek bir çember şeklinde değildir ve pek azının gözleri ve ağzı çöp adam gözü ve ağzına benzer. Siz hiç tamamen yuvarlak gözlü veya çizgi şeklinde ağza sahip, kulakları ve hiçbir kılı olmayan, burnu bulunmayan, derisi olmayan bir insan gördünüz mü? Ne var ki beynimiz, bu şekli gördüğü anda, bir anlık bir tereddütte dahi bulunmaksızın bu çizimin bir "insan yüzü" olduğunu düşünecek ve o şekilde bilgileri işleyecektir. Halbuki tamamen alakasız bir geometrik şekli de simgeliyor olması muhtemeldir.


Doğada sadece yüzler görmeyiz. Kendimize ait organların şekillerini, başka hayvanları veya basitçe insan tarafından tanımlanan figürleri (örneğin ülkelerin şekillerini) görebiliriz. Bulutlarda bunu sıklıkla yaptığımız gibi, astronomik oluşumlarda da bol bol karşılaşırız. Göze veya herhangi bir bitkiye benzediği için abartılı yargılara vardığımız nebulalar buna örnektir. Yüzbinlerce şekilsiz astronomik oluşumu umursamayız; ancak 3-5 tane tanıdık gelen şekli popülerize ederiz. İşte bu, insanlığın düştüğü göz yanılgısının üzerine, bir de toplumsal algı yanılgısının bir örneğidir.

Anahtar Kelimeler

İlgili Resimler

bottom of page