
Magmanın yerkabuğuna doğru yükselmesi olayına volkanizma denir. Şayet, mağma yerkabuğu içinde kalırsa "derinlik volkanizması", yeryüzüne ulaşır ise "yüzey volkanizması adı verilir. Volkanizmada esas rolü oynayan, erimiş silikatların gazlarla doygun bir karışımını oluşturan "mağma"'dır. Magmadan ayrılan gazların ve mağmanın yeryüzüne sıvı ya da katı halde ulaştığı baca veya fissür'e "volkan" denir. Dünyanın hareketli bir kuşağı üzerinde yeralan Türkiye, önceleri orojenik, daha sonra da epirojienik hareketlere maruz kalmıştır. Bunun bir sonucu olarak, çok kırıklı bir yapıya sahip olan Anadolu'da yarık erüpsiyonlan ve merkezi erüpsiyonlar tarih çağlarına kadar devam etmişlerdir. Türkiye tektonik, deprem ve genç volkanik arazilerini gösteren haritalar karşılaştırıldığında, olaylar ve oluşumları arasındaki ilgi açıkça görülmektedir. En güzel örneklerden biri Kula yöresidir. Kula ve çevresindeki koniler ve vadi tabanlarını izleyen bazalt akıntılarının varlığı, olayın çok yeni olduğunu göstermektedir. Yörede en yeni faaliyetin Üst Kuatemer'de, bugünden 10.000 yıl önce ile milâd yıllan arasında meydana geldiği anlaşılmaktadır. 10.000 yıl insan hayatı için çok uzun gibi görünsede Jeoloji için oldukça kısa zamanlardır. Batı Anadolu'da volkanik arazi Kula çevresi dışında fazlaca aşındığından, kısmen volkanik bir ünite özelliğine sahip olanlar şöyledir: Armağan Dağı, Kocadağ, Mersin Tepeleri (Şaphane Dağı), Dumanlı Dağı, Yamanlar Dağı, Seyret Tepe, Karaağaç Dağı-Emirli Tepe-Koca Tepe, Tecek Tepe, Elmadağ, Yoyu Dağı-Bey Dağı, Kuruluk Dağı, Şapla Dağları, Ağı Dağı, Kula-Adala ve Çevresi Volkanik Arazisi, Hisarlı Dağı. Batı Anadolu haricinde Türkiye’nin dört bir tarafında onlarca volkanik arazi bulunmaktadır ve bir volkanın aktif sayılması için son 10.000 yılda patlamış olması yeterli. Bizdeki volkanların 10 tanesi teknik olarak aktif volkanlardır ;
Acıgöl-Nevşehir
Ağrı
Erciyes Dağı
Göllü Dağı
Hasan Dağı
Karaca Dağ
Karapınar Volkanik Alanı
Kula
Nemrut Dağı
Tendürek Dağı
PEKİ BİZ BİR VOLKANİK PATLAMAYA HAZIR MIYIZ?
Yanardağ felaketi, sadece yanardağın lav püskürtmesi sonucu oluşmamaktadır. Yanardağın gaz salınımı bile binlerce insanın ölümüne sebebiyet verebilir. Tarihteki bazı yanardağ patlamaları vardır ki kısa vadeli ve uzun vadeli sonuçlarıyla tam bir felakete dönüşmüştür. Yerin altına gömülmüş şehirler, yitik bir toplum, sıkışmış bedenler... Bunların hepsi yanardağ felaketlerinin birer sonucudur. Örneğin, Krakatoa Yanardağı Felaketi (1883)
26 Ağustos 1883'te başlayan patlamaların en kuvvetlileri 27 Ağustos'ta yerel saatle 05:30, 06:44, 10:02, ve 10:41'de gerçekleşenleri olmuşlardır. 1 gün içerisinde tüm adayı yutmuş ve 36.000'den fazla insanın ölümüne sebebiyet vermiştir.
Patlama yüzlerce nükleer bombaya eşdeğer bir güçte patlamıştır, açığa çıkan enerji 4 adet tsar bombanın açığa çıkaracağı enerji ile eşdeğerdir. Patlama aynı zamanda modern tarihte duyulan en gürültülü sesi ortaya çıkarmıştır.
Verilere göre Türkiye'de yaşanan son volkanik patlama ise, 1855 yılında Tendürek Dağı'nda gerçekleşti. Ancak uzmanlara göre, bu volkanlar tamamen susmuş değil ve zamanı geldiğinde tekrar faaliyete geçecek!
Bristol Üniversitesi ve TÜBİTAK tarafından hazırlanan bir araştırma raporuna göre, Türkiye dünyadaki volkanik faaliyete ev sahipliği yapan 95 ülkeden en riskli 14. ülke.
2100'e kadar Türkiye'de bir volkan patlaması yaşanma ihtimali %70'in üzerinde. Bilime göre gerçek ihtimali bu! Buna rağmen volkan tehlikesi konusunda bir bilinçlendirme neredeyse yok. Oysa biz görmesek bile çocuklarımız, torunlarımız çok büyük ihtimalle Türkiye'de bir volkan patlamasına tanıklık edecekler.
Anahtar Kelimeler
İlgili Resimler


